Yazar Oktay Yıldırım 280 sayfa 'kumpastan dirilişe - başımıza gelenler' Destek Yayınların'dan Silivride tutuklu bulunduğu 7 yıla yakın zamanı ve TSK'ya düzenlenen kumpası anlatıyor kitabında.
Yazar Oktay Yıldırım kitabında sahte bilgi, belge ve CD'lerle değerli vatansever yüksek donanımlı arkerlere kurulan kumpasları çok akıcı, her vatandaşın anlıyacağı şekilde yazmış.
Tüm anlatınlanlar belgelere dayanıyor.
Kitabın önsöz yerine neden 'başımıza gelenler' bölümünde : Osmanlı ordusunun yenilgileri ve buna karşılık Mareşal Helmuth von Moltke anılarında bu savaşlarda yenilenlerin komutan olduğunu ve halklarında yenildiğinionun içinde kitabın başlığında'da görüldüğü gibi başımıza gelenler eserinde etkilenmiş.
Değerli yazarlar biz okuyucular için bir dünya kitaplar okuyup bizlere'de hepsini bir arada toparlayıp okuyup aydınlanmamız için bizleri ışıkları ile aydınlatıyorsunuz.
Teşekkürler Oktay Yıldırım.
Saygılarımla Emy.
Arka Kapak Özeti
Ergenekon Davasının ilk tutuklanan sanığı olan ve 7 yıla yakın bir süre tutuklu kalan Oktay Yıldırım, bu kitapta TSKya düzenlenen kumpası anlatıyor.Ordular silahlarla yapılacak saldırılara karşı eğitilirler, ancak hukukun bir orduya karşı ve kendi hükümeti tarafından silah olarak kullanıldığına daha önce hiç rastlanmadı. Yargı siyasallaştıkça, doğrudan TSKye saldırdı. Bazı yargı mensupları, sultanın cellâdı rolüne büründü.
Ellerindeki baltalar ise, gizli tanık ifadeleri, isimsiz ihbar mektupları ya da kim tarafından hazırlandığı bilinmeyen CDlerdi.Devletin en gizli askeri sırlarının saklandığı kozmik odalar yolgeçen hanına döndürüldü. Açıklanması sakıncalı belgeler, saçma sapan iddianamelerle yabancı gizli servislerin, hatta sıradan vatandaşın bile önüne serildi. İş öyle bir noktaya geldi ki, bir savcı soruşturmalar yoluyla Yüksek Askeri Şûrada yapılacak atamalara yön vermeye başladı.
Terfi edecek general, hakkında açılan soruşturma yetmezse, çıkarılan bir tutuklama kararıyla engellendi. Bu yüzlerce yıl öncesindeki Engizisyon yargısı tarafından bile kabul görmeyen bir hukuk anlayışıydı.En sonunda ne oldu? Türk ordusuna bir operasyon yapıldı. Rejimde yapılması öngörülen değişikliğin ilkönce onun bekçisinden başlaması gerekiyordu.
Olmaz denilecek olaylar oldu; altüst oluşlar yaşandı; iyiler kötüye, kötüler kurtarıcıya dönüştürüldü. Mahkemeler, rejime sadık olanların yok edildiği bir tür krematoryuma ya da gaz odalarına, hâkim ve savcılar da Führer için oraların kapılarında bekleyen askerlere dönüştürüldü.Bütün bunlar, başımıza gelenlerdi.
#kitaplar, #kitapevleri, #Ergenekon, #kütüphane, #kumpas, #belgeler, #oku, #reda, #books
Yorumlar
Yorum Gönder