Gazeteci yazar Tuncay Özkan'ın 'zorbalığın pençesinde' 320 sayfa.
Yazar Silivri Cezaevinde hapisteki günlerini ve Ergenekon savunmasını kaleme almış.
Kitabın içeriği güzel yazılmış ve olayları birebir yaşayan yazarın kendi kaleminden dinlemeniz, okumanız okuyucuyu biraz düşündürüyor ve aynı zamanda da şimdi ki durmu görebiliyor.
Kitabın çoğunluğu yazarın kendi savunmasını oluşturuyor.
Savunmasının içeriği okunmalı, zira birçok konuyu kaleme almış yazar ve de konuları anlayabilmek için okunmalı.
Yazar birçok konulara değiniyor ve işaret ediyor.
Mutlaka tavsiye ederim, çünkü şimdiki günümüzü anlamak için çok faydalı bir kitap.
Saygılarımla Emy.
Arka Kapak Özeti
Ergenekon tertibiyle 23 Eylül 2008'de, sabaha karşı 4:30'da polisler kapıma dayandığında, faşizmin geldiğini biliyordum. Sürecin uzun ve sancılı olacağını da biliyordum."Vatan... Namus... Ahde vefa..." demenin bir bedeli olacağını, hem "dostların" hem de kindar düşmanların bu bedeli isteyeceğini ve bu kıskanç talebin, canımızı istemeye kadar uzanacağını da biliyordum.Ama...Yurdumun güzel insanları!
Güzel günler göreceğiz! İnsanlık onuru faşizmi yenecek! Biz o günler için diri diri gömüldük Silivri Toplama Kampına!Mezarlıkta esir alındık, linç edildik...Ey halkım!Unutma!Unutma bizi!-Tuncay Özkan-- Ergenekon'da sanıklar nasıl darbeci oluyorlar?- Koğuş baskınında el konulan zarların öyküsü neydi?- Bilgisayardaki savunmalar nasıl silindi?
Tuncay Özkan hangi konuda "oh olsun bana" dedi?- Domates ve marul nasıl suç unsuru oldu?- Tuncay Özkan'a gelen mektup nasıl sansürlendi?- Klasik müzik tehlikesi nasıl ortadan kaldırıldı?- Ha UFO'ya inanmışsın, ha ETÖ'ye! Fark var mı?- Tuncay Özkan mahkemede nasıl deliye döndü?- Nazlıcan'ın elbisesindeki güvercinler neden söküldü?
#kitaplar, #savunma, #kitapevleri, #delil, #hukuk, #mahkeme, #Ergenekon, #sahtetanık, #kütüphane, #oku, #read, #tarih, #history
Yorumlar
Yorum Gönder